Konuşulan konu Mektup
[Alıntı ]
Mektup
Bir Mektup
Madem ki İslâm ın her derdine razı olduğunu bildiriyorsun, bu müjdenle bize aşk ve şevk veriyorsun, o halde iyi dinle. Vazifen, dikenler arasında güller toplayacaksın, ayağın çıplaktır, batacak. Elin açıktır, ısıracak. Buna sevineceksin. Firavunlar kucağında büyüyen Musa ları safına alacaksın. Aldığın için dövecekler. Konuştuğun için zindana koyacaklar, sevineceksin. Çöllere sürülürsen, kanınla ağaç yetiştireceksin. Kutuplara sürülürsen, ısınla sebze yetiştireceksin. Yeşilliği sevmeyenler olacak. Yakacaklar, yıkacaklar. Sen bunu sabırla seyredeceksin. Karanlık zindanlara salarlarsa, ışık, paslı vicdanları görürsen ümit, imansız kalplere rastlarsan nur vereceksin. Sen verdiğin için suç, sen getirdiğin için ceza, sen konuştuğun için mahkum olacaksın ve buna şükredeceksin. Anadan, yardan, serden ayrılacaksın. Candan, gönülden Kur an a sarılacaksın. Damla iken deniz, nefes iken tayfun olacaksın. Derdini yazmak için derini kağıt, kanını mürekkep edeceksin. Kimse ile görüştürmezlerse, Mecnun olup çöllere düşeceksin. Leyla arar gibi, nur arayanları bulacaksın. Bulamazsan üzülmeyeceksin. Yalan, iftira, çamur fırtınasına tutulursan, hissiyatını terk edeceksin. Önünde demirden set yaparlarsa, dişinle deleceksin. Dağları toptan delmek gerekirse iğne ile oyacaksın. Unutma, nerede olursan ol; küfrün ve cehlin ta temelini çürüteceksin. Bir gün Kur an etrafındaki surların yıkıldığını görürsen, hemen kemiklerini taş, etlerini harç, kanını da su edeceksin. Etrafına ilimden, irfandan, faziletten ahlâktan kaleler dikeceksin. Kaleler, fedailer ister. Nasıl olsa sen de içinde fedai olacaksın. Bu mektubu okuyunca, Mesnevi yi okuyan Yunus gibi Uzun olmuş diyeceksin. O nun gibi, ben olsa idim: Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm, derdim dediği gibi sen de ne lüzum vardı uzun uzun saymaya, kısaca 'Kur an talebesi olacaksın' deseydin yeterdi diyeceksin. Haklısın. Zira İslâm yoluna giren bilir ki, bu yol kıldan ince kılıçtan keskindir. Her kişinin kârı değil, er kişinin kârıdır...
[Alıntı ]
Mektup
Bir Mektup
Madem ki İslâm ın her derdine razı olduğunu bildiriyorsun, bu müjdenle bize aşk ve şevk veriyorsun, o halde iyi dinle. Vazifen, dikenler arasında güller toplayacaksın, ayağın çıplaktır, batacak. Elin açıktır, ısıracak. Buna sevineceksin. Firavunlar kucağında büyüyen Musa ları safına alacaksın. Aldığın için dövecekler. Konuştuğun için zindana koyacaklar, sevineceksin. Çöllere sürülürsen, kanınla ağaç yetiştireceksin. Kutuplara sürülürsen, ısınla sebze yetiştireceksin. Yeşilliği sevmeyenler olacak. Yakacaklar, yıkacaklar. Sen bunu sabırla seyredeceksin. Karanlık zindanlara salarlarsa, ışık, paslı vicdanları görürsen ümit, imansız kalplere rastlarsan nur vereceksin. Sen verdiğin için suç, sen getirdiğin için ceza, sen konuştuğun için mahkum olacaksın ve buna şükredeceksin. Anadan, yardan, serden ayrılacaksın. Candan, gönülden Kur an a sarılacaksın. Damla iken deniz, nefes iken tayfun olacaksın. Derdini yazmak için derini kağıt, kanını mürekkep edeceksin. Kimse ile görüştürmezlerse, Mecnun olup çöllere düşeceksin. Leyla arar gibi, nur arayanları bulacaksın. Bulamazsan üzülmeyeceksin. Yalan, iftira, çamur fırtınasına tutulursan, hissiyatını terk edeceksin. Önünde demirden set yaparlarsa, dişinle deleceksin. Dağları toptan delmek gerekirse iğne ile oyacaksın. Unutma, nerede olursan ol; küfrün ve cehlin ta temelini çürüteceksin. Bir gün Kur an etrafındaki surların yıkıldığını görürsen, hemen kemiklerini taş, etlerini harç, kanını da su edeceksin. Etrafına ilimden, irfandan, faziletten ahlâktan kaleler dikeceksin. Kaleler, fedailer ister. Nasıl olsa sen de içinde fedai olacaksın. Bu mektubu okuyunca, Mesnevi yi okuyan Yunus gibi Uzun olmuş diyeceksin. O nun gibi, ben olsa idim: Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm, derdim dediği gibi sen de ne lüzum vardı uzun uzun saymaya, kısaca 'Kur an talebesi olacaksın' deseydin yeterdi diyeceksin. Haklısın. Zira İslâm yoluna giren bilir ki, bu yol kıldan ince kılıçtan keskindir. Her kişinin kârı değil, er kişinin kârıdır...