YASTIĞIM VE BEN VE SEN VE BİZ
Gece olur yatarsın, ayaklarını uzatırsın… O gün bitmiş sanır herkes… Ama her şey yastığa kafanı koymanla başlar…
Bazen gününle hesaplaşırsın, bazen günlerinle, kim bilir belki senelerinle… Beklide geleceğinle… Bir tabur askerin arasında da yatsan, yastığa başını koydun mu artık sen yalnızsın…
Yaptıkların yapacakların sevinçlerin pişmanlıkların… Bunların en doğrusu yastığında… Ve en doğru kararları aldığın yerdir yastığın… Çünkü orada yalnızsın… Baskılar yok… Ne ana ne baba ne toplum… başını yastığa koydun mu artık özgürsün….
Senin hakkında senden çok şey bilir yastığın… Senin düşündüğünü unuttuklarını o hep hatırlar… İlkokul aşkını bile anlatmışsındır O na… Allah tan başka kimse görmedi dediklerini yastığına söylersin… ve bütün gün unut sanda içindekini, onu sana gece hatırlatacak yastığın….
Belki ağlamaktan utanırsın… Gururlu olduğunu sanırsın ama ancak yastığına ağlarsın… İçin yanar bazen volkan gibi patlar… Ama bunu sadece yastığın anlar sanırsın ve konuşmadan yastığına anlatırsın… Bir sen duyarsın anlatılanı bir Allah ve bir de yastığın…
Başını yastığına koydun mu senden uzaklaşır id ego süper ego… Freud un keşfedemediği şey ne ise onunla kalırsın… Ve en temiz sen olarak en samimi seni yaşarsın…
Yastığının bir tarafı seni dinlemekten sıkılırsa öbür tarafına başını koyarsın…
Yastığında iki organ vardır ama sen anlayamazsın… Kulak ve ağız…
Sen ona söylersin o kaydeder içine… Ve bir daha söylemeye kalkınca geçmişinin kayıtlarını hatırlatır sana o… ve O na başını koydun mu asla kendini kandıramazsın…
Kıskançtır… Ondan başkasına söyledin mi sırrını artık onunla konuşamazsın… Ve en sevmediği yastıkların, yeni âşık olan kızlardır… Çünkü onlar başının altındaki yastığı kolundaki yastık ile aldatanlardır… Ve en fazla onlar kendini kandırandır… Çünkü yastığından yoksun olan onlardır…
Başını koydun mu yastığa artık sen, olmak istediğin sen olursun… Denizin dibine gömülmüş kabuktaki inci gibi olsan da, o zaman gün yüzüne çıkarsın… Maskeler, etiketler giremez onunla arana… Başkalarına anlatınca sana deli denileceğinden ya da ayıplanacağından en önemlisi anlaşılamayacağından korktuğun şeyleri yastığına Sen olarak anlatırsın…
Ama ne ben ne sen ne biz… Hayat ile ilgili bir karar alırken yastığımıza sormayanlardanız… Ve asla özgür olamayanlardanız… En özgürler ise sanırım yastığının sözünü dinleyenler…
Yastığına iyi davranmalısın… Çünkü o senin şahidindin… Günahın diz boyu olsa da niyetini Allahtan sonra en iyi bilendir… Ve kim bilir belki senin Ahiretde tek şahidindir…
Bizleri Ahiretde içleri din vatan millet için gözyaşı ile dolmuş yastık sahiplerinden eyle ya Rabbi…
Amin.
Tahsin Kılıç
Gece olur yatarsın, ayaklarını uzatırsın… O gün bitmiş sanır herkes… Ama her şey yastığa kafanı koymanla başlar…
Bazen gününle hesaplaşırsın, bazen günlerinle, kim bilir belki senelerinle… Beklide geleceğinle… Bir tabur askerin arasında da yatsan, yastığa başını koydun mu artık sen yalnızsın…
Yaptıkların yapacakların sevinçlerin pişmanlıkların… Bunların en doğrusu yastığında… Ve en doğru kararları aldığın yerdir yastığın… Çünkü orada yalnızsın… Baskılar yok… Ne ana ne baba ne toplum… başını yastığa koydun mu artık özgürsün….
Senin hakkında senden çok şey bilir yastığın… Senin düşündüğünü unuttuklarını o hep hatırlar… İlkokul aşkını bile anlatmışsındır O na… Allah tan başka kimse görmedi dediklerini yastığına söylersin… ve bütün gün unut sanda içindekini, onu sana gece hatırlatacak yastığın….
Belki ağlamaktan utanırsın… Gururlu olduğunu sanırsın ama ancak yastığına ağlarsın… İçin yanar bazen volkan gibi patlar… Ama bunu sadece yastığın anlar sanırsın ve konuşmadan yastığına anlatırsın… Bir sen duyarsın anlatılanı bir Allah ve bir de yastığın…
Başını yastığına koydun mu senden uzaklaşır id ego süper ego… Freud un keşfedemediği şey ne ise onunla kalırsın… Ve en temiz sen olarak en samimi seni yaşarsın…
Yastığının bir tarafı seni dinlemekten sıkılırsa öbür tarafına başını koyarsın…
Yastığında iki organ vardır ama sen anlayamazsın… Kulak ve ağız…
Sen ona söylersin o kaydeder içine… Ve bir daha söylemeye kalkınca geçmişinin kayıtlarını hatırlatır sana o… ve O na başını koydun mu asla kendini kandıramazsın…
Kıskançtır… Ondan başkasına söyledin mi sırrını artık onunla konuşamazsın… Ve en sevmediği yastıkların, yeni âşık olan kızlardır… Çünkü onlar başının altındaki yastığı kolundaki yastık ile aldatanlardır… Ve en fazla onlar kendini kandırandır… Çünkü yastığından yoksun olan onlardır…
Başını koydun mu yastığa artık sen, olmak istediğin sen olursun… Denizin dibine gömülmüş kabuktaki inci gibi olsan da, o zaman gün yüzüne çıkarsın… Maskeler, etiketler giremez onunla arana… Başkalarına anlatınca sana deli denileceğinden ya da ayıplanacağından en önemlisi anlaşılamayacağından korktuğun şeyleri yastığına Sen olarak anlatırsın…
Ama ne ben ne sen ne biz… Hayat ile ilgili bir karar alırken yastığımıza sormayanlardanız… Ve asla özgür olamayanlardanız… En özgürler ise sanırım yastığının sözünü dinleyenler…
Yastığına iyi davranmalısın… Çünkü o senin şahidindin… Günahın diz boyu olsa da niyetini Allahtan sonra en iyi bilendir… Ve kim bilir belki senin Ahiretde tek şahidindir…
Bizleri Ahiretde içleri din vatan millet için gözyaşı ile dolmuş yastık sahiplerinden eyle ya Rabbi…
Amin.
Tahsin Kılıç