BaBuGoY KöYü WeB SiTeSi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
BaBuGoY KöYü WeB SiTeSi

BaBuGoY KöYü


    KABARDEYLERDE DÜĞÜN-1

    samil06
    samil06
    ADMİN
    ADMİN


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 331
    Yaş : 39
    Nerden : ANKARA
    Sülale : SHİKUE
    Ruh Hali : KABARDEYLERDE DÜĞÜN-1 Idaree11
    Kayıt tarihi : 02/06/08

    Kişi sayfası
    Deneyim:
    KABARDEYLERDE DÜĞÜN-1 Img_left100/100KABARDEYLERDE DÜĞÜN-1 Empty_bar_bleue  (100/100)
    Basari Puani:
    KABARDEYLERDE DÜĞÜN-1 Img_left100/100KABARDEYLERDE DÜĞÜN-1 Empty_bar_bleue  (100/100)

    KABARDEYLERDE DÜĞÜN-1 Empty KABARDEYLERDE DÜĞÜN-1

    Mesaj tarafından samil06 Salı Haz. 03, 2008 11:55 am

    Prof. Dr. Cari Hahn

    Çeviri: Aysel Kovulmaz, Vehbi Kovulmaz
    Kafkasya Gezileri ve İncelemeleri, Leipzigh 1896

    Kabardey’e yaptığım gezi sırasında bu kabilenin diğer Çerkes veya Adigelerin tersine, yabancılara karşı pek misafirperver olmadıklarını anladım. Bir yabancı için Kabardeylerin örf ve adetlerini yakından tanımak ve incelemek imkansız gibidir. Bu nedenle de Kabardey olan biri tarafından kaleme alınan, kendi halkının düğün törelerini oldukça geniş kapsamlı olarak anlatan, 1892 yılında Moskova'da Etnografya Panoramasının 4. sayısında yayınlanan ve büyük ilgiyle okuduğum bu yazıyı olduğu gibi aktarıyorum.

    Kabardeyliler genellikle tek eşlidir, bu da annenin kutsallaştığı bir töredir. Ancak daha önce Türkiye'de yaşamış bazı Kabardeyliler bu töreyi bozmuş, bir kaç eşle beraber yaşamaya başlamışlardır.

    Evlenecek olan, eşini kendi seçer. Genellikle genç erkek, gelin adayını kendisi seçer. Babasını ya da yaşlı akrabasını görücü olarak gönderir. Görücü, kız evine gider ve geliş nedenini açıklar. Kızın düşüncesini öğrenmek için erkeği ve kızı temsil eden birer kişi, kızın sözlerine tanıklık edecek olan üç kişilik bir heyet kızın odasına giderek ne düşündüğünü sorar. Genç kızın "evet" cevabı ile geri gelindiğinde mollayı (hoca) çağırıp gençlerin arzuları ona anlatılır. Ardından ''kalım" yani başlık parası konusunda pazarlığa oturulur; bu genellikle iki inek, bir at ve iki öküzden ibarettir. Kalım, gelinin bir nevi güvencesidir. Şayet boşanma vuku bulursa bunlar gelinin malıdır. Bu işte halledildikten sonra Molla ayağa kalkar, iki tarafın vekillerinin ellerini, baş parmakları dışarı gelecek şekilde birleştirir ve bir eliyle tutarak üç defa şunları söyler: "Tanrı'nın emri olan insanların çoğalmasını ve Peygamber Muhammed'in kavli ile N. kızının, Tanrı'nın kulu olan N.N. ile evlenmesini istiyor musunuz?" Önce kız tarafının vekili "evet" der. Molla bu kez aynı soruyu oğlan tarafının vekiline sorar. Bu soru sorma işi üç defa tekrarlanır ve üç defasında da evet cevabı alınınca, Molla çevrede bulunanları çağırır ve bu anlaşmaya tanıklık ettirir. Kuran'dan bir kaç süre okur, eller, avuçlar, yukarıya gelecek şekilde tutulur ve "amin" sözcüğü ile hepsi yüzlerini sıvazlar. Bu olayla birlikte kızın "nakech"ı kıyılmış olur. Sonunda bir koyun kurban edilir ve orada bulunanlar tarafından yenir.

    Daha sonra kalımın ödeme zamanı ve damat tarafından gelini götürme günü tespit edilir. Bundan aşağı yukarı iki ay sonra kız tarafının elçileri damat tarafına giderek kalımı alır. Damat evi, düğün hazırlıklarına başlar. Kadınlar "Boza" (bir nevi bira) yaparlar, tatlılar, hamur işleri hazırlanır.

    Gelin almaya gidilmeden bir gece önce erkekler atlarla meydanda toplanır, herkesi yeme-içmeğe davet ederler. O akşam misafirler kendi aralarından gelin arabası ve gelin duvağı için para toplar. Ertesi gün silahlanıp gelin almaya gidilir. Gelin alayının başına yaşlı bir lider (thamade) geçer. Gençler silahlı bir şekilde "Boza"dan birer yudum aldıktan sonra atlarına binerler ve yola çıkarlar. Arabada bir genç kız oturur. Bu gelinin arkadaşıdır. Bu kız yolculuk sırasında geline arkadaşlık eder. Damat ise köyünde kalır, bir arkadaşının evine gider, orada çok büyük bir sevgiyle karşılanıp konuk edilir. Gelin arabası, gelinin evinin önüne gelir, gelinin babası misafirleri karşılamak üzere dışarı çıkar. Geline arkadaşlık etmesi için getirilen kız kadınlar kısmına alınır, konuklar , komşu evlerde ağırlanır. Akşam üzeri dans etmeye başlayan köyün kızları gece yarısına doğru dağılır. Gelin, gece bütün tanıdık ve akrabalarla vedalaşır.

    Ertesi gün kahvaltıdan sonra içki içmeye başlanır. Saat on'a doğru bir delikanlı gelinin odasına gönderilir. Gelin duvağıyla oturmaktadır. Delikanlı gelinin yanına gider elinden tutar, gelin bir kadının yardımıyla ayağa kalkar. Delikanlı, yardım eden kadına bahşiş verdikten sonra odadan uzaklaşır. Daha sonra gelinin eşyaları arabaya yerleştirilir. Bavullarda bir sürü hediye vardır; altın ve gümüş simle işlenmiş tütün keseleri, örtüler, kuşaklar ve kadın elbiseleri…

    Gelin elbisesini günlük elbiseden ayıran; yüksekçe ve altın simlerle işlenmiş bir şapka, ayağındaki yüksek takunyaların içinde kırmızı hafif ayakkabılar, (gelin, ayakkabılarından yardımsız ayağa kalkamayacak vaziyettedir) saçları, bir tek örgü halinde içinden örülmüş bir şerit yerlere kadar uzanır.

    Tüm bunların dışında elbisesi günlük elbisedir, yalnız daha değerli bir kumaştan dikilmiştir. Elbisenin üstünde vücudunu baştan aşağıya örten ipek bir örtü vardır. Gelinin eşyaları arabaya yüklenince gelin iki kadın tarafından getirilip arabaya bindirilir. Yanına "gelin arkadaşı" oturur ve düğün alayı yola koyulur. Avludaki gençler uğurlamaya çıkarlar, meydanda gelin alayı duraklar ve bir saat kadar boza içilir, bir şeyler yenilir, tekrar vedalaşıp atlara binilir. Bu arada avludaki gençler vedalaşma sırasında misafirlerin şapkalarını kapmaya çalışırlar ve kendiliğinden bir yarış başlar, bazıları da şapkalarını almadan yola koyulurlar. Gelin arabası uğurlayıcılarının refakatinde yola çıkar.

    Damadın avlusuna gelindiğinde bir düğün şarkısı; "Varidade" ya da "Voraş" tutturulur. Şapkalar yine kapışmaya başlanır, burada kapılan şapkalar tüfek ve tabancalara hedef olurlar. Damadın evinin önünde araba durur, gelin tekrar iki kadın tarafından evin kadınlar bölümüne getirilir, bu süre içinde tabanca ve tüfek sesleri ortalığı çınlatmaktadır. Gelin, halılarla kaplı bir sedire oturtulur. Seçilmiş olan bir genç tarafından duvağı açılır. Bu arada dışarıda bulunan atlılar boza ile ağırlanırlar. Köyün gençleri ise hemen toplanır ve uzun sırıklarla, atlıların ulaşamayacağı yerlerde siper alırlar. Onları kırbaçlamaya çalışan atlıları sırıkla atın üzerinden düşürmeye çalışırlar. Bu mücadele hemen hemen bir saat kadar devam eder.

    Bu arada, damadın kaldığı evin kapısını tutan bir kaç genç ellerindeki sırıklarla atlıların eve girmesine engel olmaya çalışırlar. Atlılar, duvarların üzerinden atlayarak hatta duvarları ve çitleri yıkarak eve girerler. Eve giren baxsıme ile ağırlanır ve sonra atı ile çıkıp gider. Atıyla damadın evine girenin adı ilan edilir ve böylece mücadele biter. Gençler sopalarını bırakırlar ve kızlarla dans etmek üzere bahçeye koşarlar.

      Similar topics

      -

      Forum Saati Perş. Eyl. 19, 2024 10:53 pm